25 Mart 2015 Çarşamba

Çocuklu Yaşama Hazırlanma Klavuzu



Çok sevdiğim, yazanını bilmediğim ama okudukça gülüp, eline sağlık dediğim bir yazı paylaşacağım şimdi de :)





İşte çocuklu yasama hazırlanmanın en iyi adımları: 


1. Köşe başındaki süpermarkete gidin. Hiçbirşey satın almadan kasaya yönelin ve cebinizdeki bütün parayı kasiyere verin. 
Daha sonrada yandaki eczaneye gidin kredi kartınız ile ilaçlar alin. 

2. Aksam saat 17:00 ila 22:00 arasında elinizde yaklaşık 4 kg. agırlık taşıyarak sürekli ev içinde yürüyün. Saat 22:00 de ağırlığı yatağa bırakın, saati 24:00 e kurun ve yatın uyuyun. Saat tam 24:00 de kalkın 4 kg. ağırlığı tekrar elinize alin ve saat 01:00 e kadar evin içinde dolaşın. Ağırlığı tekrar yatağa koyun. Saatin alarmınıda 03:00 e kurun yatin. Uyuyamayacağınız için tekrar kalkın ve bu kez elinizde ağırlık olmadan evin içinde dolanıp durun. Saat 02:45 de koltukta kendinizden geçin. 03:00 te çalan alarm ile fırlayın, 15 dakikalık uyku sersemliği ile yatağa yonelin ve ağırlığı elinize alin. Saat 04:00 e kadar karanlıkta elinizde ağırlık varken dolanın ve bu arada yüksek sesle de şarkılar söyleyin. 


Kendi kendinize konusun.Saati 05:00 e kurun ve kendinizden geçerek bir sure daha uyuyun. Böylece toplam uyku miktarınız 45 dakikaya yükseltin

Kahvaltıyı hazırlayın. Güleryüzlü olun ve bu dediklerimi 5 yıl boyunca her gece tekrarlayın.

3. Eve bir ahtapot getirin. Ve 5 yıl boyunca onu her sabah düzenli bir şekilde giydirmeye calisin. 
Ayrica ahtapotu bir cuvala, hicbir kolu disarda kalmiyacak sekilde, en kisa zamanda sokmanin provasini yapin
Bu prova sonunda çocuğunuzu her sabah minimum hasarla giydirmeyi öğreneceksiniz. 

4. Bir kavun satın alin. Kavunun bir bölümüne küçük bir delik açın. Sonra kavunu uzunca bir iple duvardan aşağıya sallandırın ve kavunu iki yana sallayın. 
Kavun sağdan sola durmadan sallanırken, bir kaşık sıcak suyu alin. 
Durmadan sağdan sola sallanan kavunun üstünde daha önce açmış olduğunuz deliğe, bir tek damla yere dökmeden sokmaya calisin. 
Bunu başardığınızda o mini minnacık, sevimlimi sevimli yavrunuza en az hasarla yemek yedirmeyi öğrenmiş olacaksınız. 

5. Ağzınızdan çıkan her cümleyi en az beş kere daha tekrarlayarak konuşmaya alisin. Bunu bir yasam biçimi haline getirin. 

6. Dışarıya çıkmak için giyinin. Banyonun kapısı önünde tam tamına yarim saat bekleyin. Aşağıya inin. Kapının önünde beş dakika bekleyin. Sonra tekrar eve dönün. Tekrar disariya cikin. Evin önündeki yolda yürümeye başlayin. Çok ama cok yavaş yürüyün. Yürürken de yerde gordugunuz her sigara izmaritini, cikleti, kirli kağıt ve mendili ve ölü karıncayı dikkatle ve uzun uzun seyredin. Aniden yeter artık senden cektigim diye avaziniz çıktığı kadar bağırın. 
Eve geri donun. Bu provayi yaptiginiz zamanda küçük cocugunuzla yuruyuse cikmaya hazir hale geleceksiniz. 

7. Supermarkete gidin ve yaniniza da orta buyuklukte bir keçi alin. Supermarkete girince keciyi serbest bırakın. Daha sonrada keçinin icerde kirdigi, tahrip ettigi herseyin parasini sorgusuz sualsiz odeyin. 
(Evet, bununla da cocuk ile birlikte alisverise hazir duruma gelmis bulunuyorsunuz.) 

8. Evdeki koltuklarin uzerine tereyagi surun. Perdelerede recel bulastirin. 
Mutfakta pismekte olan bir adet baligi calin ve onu misafir odasinda bir yere saklayin. Baligin odada 5 ay kimse tarafindan bulunmadan kalmasini saglayin. Evdeki yeni sulanmis ciceklere elinizi sokun ve aldiginiz camurlar ile temiz duvarlar uzerine figurler yaratin. 
Evet, artik ev de cocuk için provali hale geldi..




Tamam mi ? Tamamsa, butun bunlari yaptiysaniz, artik çocuklu yasama hazirsiniz demektir. 




Gelelim Dörtlü Test Sonucumuza


Doktorumuz aynı zamanda aile dostumuz olan Ahmet hoca. Kendisini çok seviyor ve çok güveniyoruz. Çok ciddi bir dış gebelik operasyonu geçirdim. Yurt dışından tatilden döndüğümüz gün eve vardığımızda her şey yolundaydı. İki saat sonra çok şiddetli bir ağrı ve iç kanama ile acil hastaneye kaldırıldım. Gerçekten doktorumuzun dediğine göre belki son 1 saat kala eşim sayesinde yetiştirildim. Tek tüpüm alınmak zorunda kalındı. Uçakta veya yurt dışında başıma gelmiş olsa ne yapardık bilmiyoruz. Aslında bu olaydan önce doktorum farklı birisiydi. Ancak uzun uzun yazmayacağım ama biraz da doktor hatasından son dakika hastaneye kaldırılmışım. Halbuki sürekli kontrol altında bir hastaydım. Hatta her ihtimale karşı yurt dışına çıkmadan da kendisine kontrol olmuştum.

Neyse ki şu an buradayım, Mercan kızıma yazabiliyorum. :) Bana ve aileme bunu yaşatanları da Allah'a havale çoktan ettim bile.

36 yaşında hamile kalmış, başından çok badireler geçmiş, sigara içen bir anne adayı olduğum için bu tarama testleri beni hep korkuttu. Aynı yaş grubumdan benden kısa süre önce hamile kalan arkadaşlarımın da test sonuçları hep olumsuz olunca korkularım ikiye katlanmıştı diyebilirim.

Neyse ki ilk ikili test sonucumuz yaş faktörü hariç çok iyi çıktı. Ancak onu check etmek için mutlaka doktorumuz üçlü veya dörtlü testi de önermişti. 16. hafta 3. günlük iken test için doktorumuza gittik. Dörtlü tarama testi yaptırmamızı önerdi. Dörtlü test de aynı üçlü tarama testi gibi maternal kan tarama testiymiş. Bu test adı üstünde tanı değil, tarama testi ve annenin genetik hastalığı bulunan bir bebek taşıma riskini gösteriyor. Üçlü tarama testinden farkı inhibin-A olarak bilinen bir proteine daha bakılıyor. Bu testle birlikte Down Sendromu riski daha yüksek başarıyla yakalamakta ve yanlış pozitif oranı ise düşmekteymiş.

Tarama testlerinde sadece kan testlerinden çıkan değerlere bakılmıyor. Yaş, etnik köken, kilo, sigara içiciliği, kan testi sonucu gibi birçok faktörü karşılaştırılır ve kişinin riskini belirleniyor. Bu test TANI KOYMUYOR, tanı koydurucu testlerin yapılması gerekliliğinin altını çiziyor. (Amniyosentez gibi..) 

Allah'a çok şükür ki bu sonucumuz da iyi çıktı ve başka bir tanı testine gerek kalmadı. 

Şimdi sırada 20. hafta yapılacak detaylı ultrasonumuz var.

23 Mart 2015 Pazartesi

17. haftaya kadar neler yaşadım...




Öncelikle bebek sahibi olma sürecimiz evlendiğimiz gün itibarı ile başladı. Biz biraz aceleci bir çifttik. Biz ne kadar acele ettiysek de Mercan kızımız "ne zaman istersem o zaman geleceğim" dedi resmen bize. Bir operasyon, bir son dakika dış gebelik ameliyatı ve sonrasında bir tüp bebek operasyonu. En son hüsran ve bu işi uzunca bir süre erteleme kararı verdik. Bu kararı verdiğimizin 2.ayında ise güzel haberi aldık. Biz öğrendiğimizde yaklaşık 5. haftamız bitmişti. Olasılığını bile düşünmüyor, gecikmeleri tüp bebek ilaçlarına bağlıyorduk.

Yaşayan herkes bilir ki bu haberi almakla herşey bitmiyor, hatta yeni başlıyormuş :)
Keseyi görecek miyiz, kalbi atacak mı, tutunacak mı, ikili test sonucu ... gibi stresleri geçtikten sonra 17.haftamızdayız ve dörtlü test sonucumuzu bekliyoruz. Allah'ın izni ile bu hafta bu sonucumuzda iyi çıkınca yine diğer testler için beklemelerimiz devam edecek.

Gerçekten 40 hafta süren değişik duyguları bir arada yaşayabildiğimiz bir serüvenmiş meğerse hamilelik.

Hergün yeni bir  belirti, hormanlarınızın yeni bir oyunu ile karşılaşıyorsunuz. Allah tan çevremde yeni doğum yapan, birkaç ay içinde doğum yapacak taze tecrübeliler var da olası şeylere bir miktar önden hakim olabiliyorum. 

Bir sonraki maceramız dörtlü test ile devam edecek...

Şimdilik Hoşçakalın :)


20 Mart 2015 Cuma

Mercan Etkisi "Mercan Effect :)"



Evet bugün 20 Mart 2015. 16 hafta 6 günlük Mercan'ı bekleme serüvenimde kızıma bırakabileceğim, onun hayatı boyunca devam ettirebileceği bir "günlük" hazırlamak istedim. 

Bugünden itibaren yaşadıklarımı, ne kadar heyecan duyarak onu beklediğimizi anlatabilirsem ne mutlu bana.

"Mercan Effect" veya "Mercan Etkisi" diyelim... Hayatımız şimdiden ve 16 haftadır Mercan etkisinde. Onun için heyecanlanıyor, onun için hayaller kuruyor, onun için yemek yiyiyor, onun için uyuyor olduk. Sevgili eşim de sağ olsun şimdiden beni arayıp önce "Kızım nasıl", sonra "Sen nasılsın" diye sormaktan kendini alamıyor. Evde bir telaş, bir heyecan var ki anlatamam.:)


Küçük melek kızımızı beklerken yaşadığım serüvenim, anılarım, deneyimlerim, paylaşımlarım başlıyooooorrrrrr....... :)